
beni sorarlarsa o nasıl biri?diye
çok saf ve çok temiz deyin.
öyle çok saf ki hiç akıllanmayacak
öyle ki her yüzüne güleni insan sanmak tek hatası deyin
beni size sorarlarsa o herkesi iyi biliyor deyin.
deyin ki hiç kimse ona kötülüğü reva göremez
deyin ki: dünyada kötülüğü görmeyi bile reddecek kadar saf insanlar kötü
UYANDIRIN ARTIK BENİ...
cansu açış
yine sonbahar,
çocukluğumu kaybetmişim sokaklar bana dar
hiç bir yerde bulamıyorum onu oysa daha dün
kırmızı bisikletimle geziyordum caddelerde..
kalbimde yoktu keder düşünce
düşünce kanıyordu sadece dizlerim
acıyı ben küçükken koşarken düştüğümde öğrenmiştim
yaralarıma merhem sürerdi annem geçer derdi bir kaç aya kadar
ve eklerdi ''kızım gelin oluncaya kadar hiç bir şeyin kalmaz'' geçiyordu yaralarım merhem mi yoksa annemin sözleri mi geçiriyordu yaralarımı inan hiç bir zaman anlayamadım.
işte yine aynı yerdeyim çocukluğumu kaybettiğim bu yerde.
orada kalan sadece kırmızı bisikletim
bir amca geliyor ileriden yavaşça yaklaşıyorum ona derinden
''bir şey sorabilir miyim ? '' diye soruyorum.
''buyur evlat ne derdin vardı solgunsun neyin var ? ''
diyorum ki : '' amca yine sonbahar çocukluğumu kaybetmişim sokaklar bana dar ''
cansu açış
kırmızıyı seviyordum aşkın rengiydi.
beyazı seviyordum umudun rengiydi.
seni seviyordum sevgilim hayatımın rengiydin.
fakat artık ne kırmızı kaldı ne beyaz, ne de sen kaldın sevgilim
artık yalnız ve renksizim...
cansu açış.
kaybolmuştum sende,
ne haritalar yolumu bulmama yardım etti ne de pusulam.
bana kurulan bir pusuydu bu anladım.
sen bana pusu kurmuştun haritalarımın yolları sana çıkıyordu.
pusulamın ibresi her zaman sana bakıyordu..
ve saatim tam sen geçe duruyordu..
cansu açış
kalbin bana aitti yalnızlığı sevmezdin
öyle demiştin
mutlu olacağız diye eklemiştin birde
yakışmadı sana bu sevgilim aşk olsun
ben onunla mutlu olduğumu en yakınımdan mı öğrenicektim..
cansu açış




